“Türklerde savaş ve savaş taktikleri ince detaylara kadar anlatılan ve uygulanan yaşam biçimidir. Bozkırlarda genellikle av dönemi avlara çıkılırdı. Mesele avdan çok savaş taktiklerini geliştirmek ve yenileyip öğretmekti aslında. Üstelik avda ilk kez kan dökmek olayı kahramanlığa giriş sayılır, makbul görülürdü. Böylesi merasimlerin olduğu kültürde Türkler doğaları gereği savaşı ve savaşta ölümü şeref, onur, gurur sayıp kutlu olduğunu tabir ederdi. Günümüzde asker ve şehit kavramlarının uluslar bazında bakıldığında Türklerdeki konumu aşikardır. Her Türk asker doğar, denilerek savaşa şehide saygı ve o yola hazırlık yapılmaktadır. Kısacası töresi gereği Türk, yaşlanmak ve hastalıktan ölmek mantığına uzaktır. Şehitlik mertebesine yakın olmayı seçen bir yaşam felsefesiyle var olur.”
“Geçmişte Türkler için hastalık veya yaşlılıktan ölmek benimsenecek bir olgu değildi. Çünkü savaşçı cengaver toplumda er meydanında düşmanla cenk edip mücadelede ölmek büyük bir üstünlüğü getirirdi.. Saygınlık getirirdi.. Ölümün güzeli savaşta yaşanır mantığı kabul edilirdi.”
Kaynak: Türk Mitolojisi